Orta Asya'dan Anadolu'ya Türkler, farklı dinlerin örtüsü altında da olsa yaşamla ölümü bir yolculuğun aşamaları olarak görmüştü. Bu nedenle de mezarlara büyük önem vermişlerdir. Devlet büyükleri, âlimler ve önemli kişiler adına dönemin mimari özelliklerini ve estetik anlayışını yansıtan anıt mezarlar inşa edilmiş, İslamiyetin kabulü sonrası bu yapılar türbe adıyla anılmıştır. İçinde ise paha biçilmez tarihi eserler sergilendiği bu mekanlar "Sonsuzluğun Kapısı: Türbeler" sergisiyle İstanbullularla buluş
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Valiliği işbirliğiyle hayata geçirilen Ramazan İstanbul etkinlikleri kapsamında "Sonsuzluğun Kapısı: Türbeler" sergisi Topkapı Sarayı'nın Has Ahırlar Bölümü'nde İstanbul Türbeler Müzesi Müdürlüğü uhdesinde bulunan eserlerden bir kısmını içermiştir. Danışmanlıklarını Beşir Ayvazoğlu ile İstanbul Rölöve ve Antılar Müdürlüğü Kontrolör Mimarı Hasan Fırat Diker'in yaptığı "Sonsuzluğun Kapısı: Türbeler" sergisi ile müze müdürlüğü tarihinde bir ilk gerçekleştirilmiş olmuş ve eserler 1979 yılından beri ilk kez gün ışığına çıkmıştır.